- Pazartesi :Kapalı
- Salı :Kapalı
- Çarşamba :Kapalı
- Perşembe :Kapalı
- Cuma :Kapalı
- Cumartesi :Kapalı
- Sunday :Kapalı
Bu gün müze olarak kullanılan köşk, Sultan II. Abdülhamid’in Maarif Nazırı Antepli Münif Tahir Paşa tarafından İtalyan mimar ve heykeltıraş Rozette’ye ahşap olarak inşa ettirildi. Osmanlı devletinin yıkılmasından sonra köşk 1929 yılına kadar hemen hemen boş kaldı.
Köşk, bahçesinde bulunan ve mimarı tarafından yapılan dev bir zürafa heykeli nedeniyle “Zürafalı Köşk” olarak ta anıldı. Zaman içinde köşkle birlikte bahçesinde yer alan zürafa heykeli de eskidi ve rüzgârın etkisiyle çevrede oturanları tedirgin eden bir uğultuya neden olunca da “Perili Köşk” adı yakıştırıldı.
Köşk 15 Kasım 1930 yılında Kâzım Karabekir Paşa tarafından satın alındı ve aile bu eve taşındı. Eve taşındıklarında sadece bir sedir, kilimler, duvarda Türk bayrağı ve aile fotoğrafları vardı. Diğer odaların camlarına yorganlar, battaniyeler çiviliydi; pencerelerde cam yoktu. Cam taktıracak para da yoktu.1938 yılına kadar aralıksız olarak burada yaşayan Karabekir ailesi, Kazım Karabekir Paşa’nın önce İstanbul milletvekili, sonra da Meclis Başkanı seçilmesi ile Ankara’ya taşındı. Köşk, aile tarafından sadece yaz tatillerinin geçirildiği bir mekân olarak kullanıldı. Kazım Karabekir Paşa daha sağlığında köşkün bir bölümünde çocukluğundan beri biriktirdiği ve sakladığı ailesine ve kendisine ait eşyaların sergilendiği bir müze oluşturdu. Vakfın kuruluşundan sonra köşkte bir müze kurulması fikri de Paşa’nın bu girişiminin bir neticesi oldu. 1948’de Kâzım Karabekir Paşa’nın ölümünden sonra İstanbul’a dönen aile, yaz kış burada yaşadı. Ancak eşi İclal Hanımın vefatından sonrada köşk, Kâzım Karabekir’in ikiz kızlarından Emel Karabekir Özerengin’e miras olarak kaldı.
1984 yılında Emel Karabekir Özerengin’in vefatından sonra köşk kapalı kaldı.2002 yılında Paşanın kızları Hayat Karabekir Feyzioğlu ve Timsal Karabekir Yıldıran ile Emel Hanımın kızı Gülden Gazioğlu tarafından Kâzım Karabekir Paşa’nın adını ve anısını yaşatmak amacı ile Kâzım Karabekir Vakfı kuruldu.
Kâzım Karabekir Vakfı tarafından 2005 yılında vakfın amaçları doğrultusunda köşkün iki katında Kâzım Karabekir Paşa adına Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminde özel bir müze kuruldu.
Söz konusu mekân, tarihe ışık tutmak amacıyla, Kâzım Karabekir ve ailesine ait kişisel eşyaların ve dokümanların sergilendiği bir yaşayan ev müze olarak 1 Ekim 2005 tarihinde halkın ziyaretine açıldı. Müze’nin iç düzenlemesi Müze Müdürü Figen Batı’nın çalışmaları ile Paşa’nın ve ailesinin köşk’te yaşadığı dönem dikkate alınarak orijinal eserler ile hazırlandı.
Üst katta; Paşa ve eşine ait yatak odası, aile bireylerine ait fotoğraflarının sergilendiği oda ile Paşa ve eşine ait kıyafetlerin sergilendiği bölüm yer almaktadır. Alt katta ise, ailenin oturma odası ile Paşa’nın çalışma odası ve kabul salonu aslına uygun olarak yeniden düzenlenerek ziyarete açılmıştır.
Bu gün müze olarak kullanılan köşk, Sultan II. Abdülhamid’in Maarif Nazırı Antepli Münif Tahir Paşa tarafından İtalyan mimar ve heykeltıraş Rozette’ye ahşap olarak inşa ettirildi. Osmanlı devletinin yıkılmasından sonra köşk 1929 yılına kadar hemen hemen boş kaldı.
Köşk, bahçesinde bulunan ve mimarı tarafından yapılan dev bir zürafa heykeli nedeniyle “Zürafalı Köşk” olarak ta anıldı. Zaman içinde köşkle birlikte bahçesinde yer alan zürafa heykeli de eskidi ve rüzgârın etkisiyle çevrede oturanları tedirgin eden bir uğultuya neden olunca da “Perili Köşk” adı yakıştırıldı.
Köşk 15 Kasım 1930 yılında Kâzım Karabekir Paşa tarafından satın alındı ve aile bu eve taşındı. Eve taşındıklarında sadece bir sedir, kilimler, duvarda Türk bayrağı ve aile fotoğrafları vardı. Diğer odaların camlarına yorganlar, battaniyeler çiviliydi; pencerelerde cam yoktu. Cam taktıracak para da yoktu.1938 yılına kadar aralıksız olarak burada yaşayan Karabekir ailesi, Kazım Karabekir Paşa’nın önce İstanbul milletvekili, sonra da Meclis Başkanı seçilmesi ile Ankara’ya taşındı. Köşk, aile tarafından sadece yaz tatillerinin geçirildiği bir mekân olarak kullanıldı. Kazım Karabekir Paşa daha sağlığında köşkün bir bölümünde çocukluğundan beri biriktirdiği ve sakladığı ailesine ve kendisine ait eşyaların sergilendiği bir müze oluşturdu. Vakfın kuruluşundan sonra köşkte bir müze kurulması fikri de Paşa’nın bu girişiminin bir neticesi oldu. 1948’de Kâzım Karabekir Paşa’nın ölümünden sonra İstanbul’a dönen aile, yaz kış burada yaşadı. Ancak eşi İclal Hanımın vefatından sonrada köşk, Kâzım Karabekir’in ikiz kızlarından Emel Karabekir Özerengin’e miras olarak kaldı.
1984 yılında Emel Karabekir Özerengin’in vefatından sonra köşk kapalı kaldı.2002 yılında Paşanın kızları Hayat Karabekir Feyzioğlu ve Timsal Karabekir Yıldıran ile Emel Hanımın kızı Gülden Gazioğlu tarafından Kâzım Karabekir Paşa’nın adını ve anısını yaşatmak amacı ile Kâzım Karabekir Vakfı kuruldu.
Kâzım Karabekir Vakfı tarafından 2005 yılında vakfın amaçları doğrultusunda köşkün iki katında Kâzım Karabekir Paşa adına Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminde özel bir müze kuruldu.
Söz konusu mekân, tarihe ışık tutmak amacıyla, Kâzım Karabekir ve ailesine ait kişisel eşyaların ve dokümanların sergilendiği bir yaşayan ev müze olarak 1 Ekim 2005 tarihinde halkın ziyaretine açıldı. Müze’nin iç düzenlemesi Müze Müdürü Figen Batı’nın çalışmaları ile Paşa’nın ve ailesinin köşk’te yaşadığı dönem dikkate alınarak orijinal eserler ile hazırlandı.
Üst katta; Paşa ve eşine ait yatak odası, aile bireylerine ait fotoğraflarının sergilendiği oda ile Paşa ve eşine ait kıyafetlerin sergilendiği bölüm yer almaktadır. Alt katta ise, ailenin oturma odası ile Paşa’nın çalışma odası ve kabul salonu aslına uygun olarak yeniden düzenlenerek ziyarete açılmıştır.